<$Bl
<$BlPerşembe, Mayıs 18, 2006>
<$Bl
Bomba spor haberleri olmasa gazetelere bakacağım yok. Herifin teki adliyeye girip Danıştay'ın bir dairesinin üyelerini vurmuş. Herifin teki dediğimiz de bir avukat. Yani üniversite mezunu biri. Ama zaten üniversitelerdeki o kurt kadar kafalı nereye gidiyor kampüste solcuları dövdükten sonra; demek işte bazıları ülkü ocaklarında çay içip aylaklık etmekten başka şeyler de yapıyor. Avukat diyorsun, adam sanıyorsun. Adliye kapısındaki görevliler de girişte metal aramasında ötünce adamın ben avukatım demesine pardon efendim diyor.

Bazen düşünürüm, birini vurmak istersen, yani belli bir görevi olan, yeri yurdu belli birini, iyi planlarsan biraz da sabredersen vurursun. Buna paranoyakça korunan Amerikan başkanı da dahil. Bir bombalık canı var herkesin doğru yeri bilirsen.
Ama mesele, bunu yapacak cesareti bulmakta. Toplumsal uzlaşılar, yetiştiğin kültür bunu düşünülmez, düşünülse de yapılmamalı kılar, o ortamı yaratmaz. Aşılmayan, toplumun birarada yaşaması için aşılmaması da gereken tabulardır bunlar. Demek bu kir parçası o cesareti bulmuş şu anki politik kültürde. Özellikle nerede bulduğu da belli, arabasından çıkan Vakit Gazetesinin
işte o üyeler manşetinden. Böyle bir manşetin mesajı açık: 'işte bizim düşmanlarımız. Sen, biz ve bizim gibi düşünenler, yani senin önemsemen gereken esas kitle, bu insanların karşısındayız, onlardan nefret ediyoruz ve nasıl zarar görseler biz bunu çok olumlu karşılar, zarar vereni de bağrımıza basarız'. Danıştay başkanı bu haber sonrası hedef gösteriliyoruz diye belirtince Tayyip'in cevabı: "bunları hep duyuyoruz".

Bu olaydan sonra partinin nispeten aklıselim cephesinden Arınç'ın açıklaması: "O karardan (türban kararı) infial duymuşsa, muhalif üye Ayfer hanımı vurmaması gerekirdi". Böyle bir söz eden bir devlet görevlisinin, istediği kadar derdini anlatamamış, yanlış anlaşılmış olsun, görevinde kalmaması beklenir gelişmiş bir ülkede; hatta uzakdoğuya gidersek kendini öldürse evladır. Sonra kendini kaybetmiş karısını da Köşk'ün bahçesinde bulurlar, 'ben burada oturuyorum, buralar benim' diyerek hayalet gibi gezinirken.

<$Bl6um:

<$BlBlogger gaiad...

<$Blevet, sözlerinize katılmamak pek mümkün görünmüyor ancak yaşananlar insanın komplo teorileri adı altında paranoyak fikirleri aklından geçirmesine sebep oluyor artık. duyduğum herhangi bi' olayın düzü tersi neresi diye düşünmeye başladığımı farkettim ki aslında pek fena bi' durum.
"mesela" diye düşündüm sabah haberlerini seyrederken "şimdi bu cumhurbaşkanlığıydı, erken seçimdi hikayeleri bu kadar ortalığa saçılmaya başlamışken kimin hangi olayı çıkardığını ya da desteklediğini veya planladığını kim bilebilir ki?"
"zaman kötü" der babanem, kulakları çınlasın.

<$BlMayıs 18, 2006 8:00 ÖÖ <$Bl 
<$BlBlogger herdem tazed...

<$BlSoru, sorun, olayı kimin yaptığı değil. Bugün bir arkadaşımın yazdığı gibi:
"Eger teror eyleminde bulunanlarin faso ya da dinci gecmisi varsa halkindan, basinindan, devletin en alt kademesinden en ust kademesine herkesin dedigi: "Amanign! Durun bi sakin olalim.Gerekli sorusturma yapiliyor. Surprizlere hazirlikli olun (dun AKP'li biri boyle diyordu… xxx!). Aman memleket kaos ortamina cekilmeye calisiliyor. Sogukkanli olalim. Isin icinde baska bir is olmali. Derin devlet, Allahuekber, zart zurt, vs. Adamlarin her teror olayinda aslinda o goruste olmayanlarin parmagi var nedense. Adamlarin hicbir sucu yok yani. Bir nevi bana "Sagcilar adam olduruyor dedirtemezsiniz" olayi her seferinde. Topunuzun xxx!"
[xxx'ler rated R kelimeler.]

Meclis Başkanımız çıkmış, adamın akıl sağlığı bozuk çıksın diye rapor ayarlayacak neredeyse, bana ne o zaman kimin yaptığından! Bundan daha pis birşey olabilir mi bir demokraside?

<$BlMayıs 18, 2006 1:52 ÖS <$Bl 
<$BlBlogger herdem tazed...

<$BlBence bizim ülkemizde birçok şey çok açık. Öyle derin karışık kumpaslar, uzun vadeli planlar filan aramaya gerek yok. O açıklık sonradan yorumlarla bazen kasıtlı da olarak karıştırılıyor. Böyle eylemlerden yarar görecek çok sayıda kurum, kişi sayılabilir. Önemli olan, o tuzaklara düşmeden basiti görmek, bilincimizi kullanarak.

<$BlMayıs 18, 2006 3:29 ÖS <$Bl 
<$BlBlogger MeliSd...

<$Blselam mesajin icin tesekkurler, ucakta herald tribune'u aldigim gibi soku yasadim. bas sayfalardaydik bu haberle maalesef...

<$BlMayıs 20, 2006 4:10 ÖÖ <$Bl 
<$BlBlogger herdem tazed...

<$BlUmarim derin uykularini uyanip bir guzel uyanmissindir Melis. Birsuru resim bekliyorum flickr'da, haberin ola, diyecektim; baslamissin zaten, ama devami vardir umarim. Bak ona gore.

<$BlMayıs 23, 2006 4:06 ÖÖ <$Bl 
<$BlBlogger MeliSd...

<$Bluykularım hala düzelmedi, sorma... flickr'a devam elbet :)

<$BlMayıs 23, 2006 5:28 ÖÖ <$Bl 

<$BlYorum Gönder